27 Şubat 2011 Pazar

Empedokles, Demokritos, Ksenophanes, Anaksagoras Külliyatı

Empedokles (M.o 390-430)
Parmenides'ren etkilenmiştir, onun varlığa ve BİR'e ilişkin görüşlerinden etkilenmiştir.
Varlığın belirli bir zamanda meydana gelmediğini sonradan da ortadan kalkmayacağını savunmuştur.
Parmenides gibi evrende boşluk olmayacağını savunur. Bu konuyu hala anlamadım ama neyse. Parmenides gibi at kafalı değildir değişime karşı değil yani değişmezlikle değişimi uyuşturmaya çaba sarfetmiş bu zaat. O sebepten ayıralım Empedoklesi bir kenara.
Evrendeki dört elementin Ateş, Su, Hava ve Ateşin birbirile arasındaki cinsel temastan dolayı herşeyin meydana geldini savunmuş. Bu dört elemetin her zaman belirleyici olduğunu savunmuş, ne uüzel..
Moira sözcüğünden akıl esaslıevren düzenine geçişte önemli bir aşama olmuştur. (?)

Evrenin birbirine indirgenemeyecek yada birbiriyle açıklanamayacak birden fazla unsurdan oluştuğu yönünde tanım çoğulcu maddeciliktir.

Demokritos'un evren anlayışı
Evrende çokluğu kabul etmiştir.
Evren atomlardan oluşmaktadır.
Evrende boşluk da vardır.
Atomlar boşlukta hareket etmektedir.
Hareket varlıktadır.

Ksephones'in tanrılsallıkla ilgili özellikleri
Ksephones'in tanrısallık anlayışında tanrıyı insani özelliklerden arındırma vardır. İnsani değildir.
Homerik-Hesiodik Olimposçu çok tanrı düzenini eleştirmiştir.
Mitoslardaki tanrısallıkla flozofların ortaya koyduğu tanrısallığın sentezini yapmıştır.
Teolojiye akıl kavramoını sokmuştur.
Tanrı anlayışı sosyal ve ahlaki bir içeriğe sahiptir.

Anaksagoras'ın ortaya attığı Nous kavramı:
Naos diğer şeylerden farklı olarak arı ve yalındır.
Bazı şeyler Noustan bir miktar pay alır.
Nous şeyleri birbirinden ayırır ve yönlendirir.
Nous akıldır.
Nous şeylerin kaostan çıkmasını sağlamıştır.

Anaksagoras'ın temel kavramlarından biri olan spermata için söylenecekler
Sonsuz sayıdadır.
Spermatalar birbirinden farklı özelliklere sahiptir.
Evreni meydana getirmişlerdir.
Kaosta birbirine karışmış haldedirler.
Spermata şeyler arasında ayrımı yapacak şekilde görülmemiştir.

Anaksogoras temel görüşleri:
Oluş ve yok olma olgularını reddetmiştir.
Evrende hareket ve dönüşümün varlığını kabul etmiştir.
Çoğulcu maddecidir.
Evren düzenini tek bir ilkeden yola çıkarak açıklamıştır.(Çoğulcu maddeci)
Spermata evreni olşturan sonsuz sayıdaki madde olarak görmüştür.

Empedokles ve Demokritos'un ortak özellikleri:
İkiside çoğulcu maddecidir.
İkiside parmenides'ten etkilenmiştir.
İkisinde de akla büyük önem vardır.
İkiside hareketin varlığını kabul etmiştir ve maddeden bir oldu olarak ele alınmıştır.
İkiside birci değildir.

Anaksagoras için için söyleyebileceklerimiz şunlar:
Kaos herşeyin herşeyden bulunduğu tam bir karışım olarak kabul edilir.
Nous şeyleri kaostan kosmos duruma geçirtir.
Evrende "yok olma" kabul edilmiş değildir.
Nous kozmik bir aklı temsil etmektedir.
Spermatalar çeşitli şekillerde birleşerek evrenin görünür çokluğunu meydana getirmektedir.

Demokritos'un atomlara atfettiği özellikler şunlar
Ruh da atomlardan oluşmaktadır.
Evrendekiherşey atomların farklı birleşiminden oluşur.
Atomların birincil ve ikincil nitelikleri bulunmaktadır.
Atomların hareketini belirleyen güç aralarındaki benzerliktir.

Aklı maddeden ayıran ve biri duyularımıza hitap eden ötekisi yalnızca akılla kavranabilen iki alem öngören anlayışın işaret ettiği tanımı veren Metafizik ikicilik olarak geçer

Empedokles'in çğretisine temek teşkil eden dört unsur : Toprak ateş su hava bu dördü tahta yok içersinde yani.

Demokritos'u Parmenides'ten ayıran yegane; Evren düzeninde boşluğun olduğunu kabul etmesidir.

Ksenphones in Tanrının hep göz hep düşünce hep kulak olduğuna yönelik ifadesi onun tanrısallık anlayışına ilişkin
-Tanrısallığın sosyal ve ahlaki bir içeriğe sahip olduğu
-Tanrısallığın akla dayandığı
-Tanrısallığı insani özelliklerden arındırması
-Tanrısallığa "bütüncül" özellik atfetmesi
İle açıklanıyormuş.

Anaksogoras'ın evren düzeninde hareketi sağlayan güç olarak Nous olarak isim koymuş.
Anaksagoras;
Aklı ilk kez açık bir biçimde evrendeki düzenin temel nedeni olarak ortaya koymuştur.
Evrende hiçbir şey arı ve yalın değildir.
Herşeyde birşeyden bir miktar bulunur ancak herşeyde bir nitelik diğerlerinden mutlaka baskındır.

Empedokles,Demokritos ve Anaksagoras'ın benimsediği ortak yargılar veya özellikler diyebileceklerimiz içersinde:
Evrende hareket vardır.
Evrendeki oluşu reddetmemişlerdir.
Üçüde çoğulcu maddecidir.
Üçüde akla önem vermişlerdir.

Demokritos ile Anasagoras'ın benimsediği ortak düşüncelerden biride; Her ikiside hareketi maddeden ayrı bir ilke olarak ele almıştır.

Empedokles'in ruh anlayışları;
Ruh tandırdan uzaklaşan ve ona dönmeyi arzulayan bir sürgündür.
Madde dünyasının üzerinde ikinci ve daha mutlu bir ruhlar dünyası vardır.
Ruh ölümden sonra başka bir bedene geçecektir.
Ruh da dört temel unsurdan oluşmaktadır.






Pythagorasçılık, Herakleitos ve Parmenides

Pythagorasçı evren anlayışı:
Herşey sayıdır
Evren sayısal bir uyuma dayanır
Evren sıırsız bir yapıdan meydana gelmiştir.
Hakikat akılla kavranabilir.

Pythagorasçılara göre evren biri sınırlı sayı diğeri sınırsız maddi yapıdan meydana gelmiştir (Pneuma) Bu görüşe göre:
Evrende bir düzen vardır.
Evrende uyum karşıtlık üzerine kuruludur.
Evreni anlamak için öncelikle sayıları bilmek gerekir.
Sayısal uyum evrendeki maddi uyumun bir kopyasıdır.

Pythagorasçılar bilgeliği en çok bilgide ve ahlakta yetkinlikte görmüşlerdir.

Herakleitos'un evren anlayışı:
Tanrısallık söz konusudur.
Evrem döngüsellik fikrine göre açıklanmıştır.
Ateş kozmik aklın somut temsilidir.
Değişim hak ihlali olarak değil kızmik düzenin bir yasası olarak vardır.
Evrende zıt güçler arasında mücadele vardır.

Herakleitos'un kullandığı ateş ve logos arasındaki ilişikiyi; "Logos tanrısal aklı eteş ise somut dünyanın dönüştürücü gücünü temsil eder"

Herakleitosun bir fragmanında belitmiş olduğu "kendimi keşfettim" ifadesini açık anlamı şudur:
Tüm evren anlayışının insanın kendini tanıması yolunda olduğunu ifade eder. Helal Koçuma hayattı bundan kaç yüz yıl önce anlamış biz hala ot gibi yaşaya duralım.

Parmenidensin Perl Pyhseos (Doğa Üzerine) adşo eserinde evren düzenine ilişkin üç görüşün olduğunu belirtmiştir, Bu Görüşlere uyan ayrımlarsa şunlar:
Varlığın hem var hem yok olduğunu savunanlar
Varlığın yok olduğunu savunanlar
Adaleti esas alanlar
Akli temele dayananlar

Parmenides'in varlık anlayışı:
Varlık sınırlı ama sonsuzdur
Evrende değişim yoktur
Varlık heriey, kaplayan bir kütle gibidir.
Evrende oluş yoktur.
Varlık tüm özellikleri ile her köşesi merkeze eşit uzaklıkta olan kusursuz küre gibidir.

Evren yasalarının zorla topluma uyarlanıp uygulanmasını ve bilgelerin yönetimde olmasını savunan Herakleitos'tur.

Parmenides'i Herakleitos'tan ayıran en önemli evren anlayışı;
Parmenides değişimi değil değişmezliğin bilgisinin hakikati yansıtabileceğini düşünür.

Pythagorasçılar doğu mitoslarından etkilenmişlerdir.
Dionysos öğretilerinden etkinlmişlerdir.
Tanrısal ifadeler kullanmışlardır.
Bedenin ruh içersinde mezar olduğunu düşünmüşlerdir.
Ruh göçünü savunmuşlardır.
Evrenin sınırlı sayılarla sınırısız parçalardan meydana geldğini öne sürmüşlerdir.
Sayılar arkhe olarak öne sürmüşlerdir. Sayılara dayalıdır.
Evren uyumludur
Evredenki maddi yapı sınırsız bir nefestir.
Evrende zıtlar arası mücadele vardır.
Siyasi örgütlenme düzenine sahip olmuşlardır.
Haklı adamlar.

Evren Pythagorasçılar için sınırlı sayılar ile sınırsız pneuma ile birkeşerek herakleitos için ise ateş ve logos çerçevesindeki değişimin belirleyiciliğinden meydana gelmiştir.

Parmenides'e ait olan görüşleri tekerrüh edelim:
Evrendeki tüm varlık birdir
Evrende boşluk yoktur
Varlık öncesiz ve sonrasızdır
Varlık her yerde kendisine özdeştir.

Pythagorasçılar, Herakleitos ve Parmenides in ortak paydaları Tüm açıklamaları akli bir temelde kavranabilecek şekilde olduğunu düşünmeleri

Parmenides'in varlık ve düşünce arasındakurduğu ilişki : Varlık ve düşünce birdir ve aynıdır.

Pythagorasçılar ile Herakleitos'un ortak özelliklerinden biride Zıtların mücadelesinin varlığını kabul etmeleri.

Herakleitosve Parmenidesin Ortak görüşlerinden biride
Duyuların aldatıcı olmasını savunmalarıdır, duyular yanılsımadan ibarettir insan ottur köktür nihayetinde bir insan kendini peygamber sanması böyle birşeye örnektir demiş aferin.

Antik Yunan Dünyasına Genel Bir Bakış

Mitosların Genel Özellikleri
Evren düzenine ilişkin ilk açıklamaları içerirler.
Felsefeden önce ortaya çıkmışlardır.
Doğaüstü kaynaklara başvurarak açıklamalar yapılır.
Tüm anlam ve gerçekçiliğin tanrısal kaynaklardan elde edildiği düşünülür
Evrende sürekli bir düzen fikri arayışı taşımışlardır.
Tanrılar dünyasının yeryüzündeki hayatın kozmik bir yanılsıması olarak görmüşlerdir.
Yunan felsefesini etkilemişlerdir.
Doğaüstü açıklamalar yapmışlardı.

Antik Yunandaki mitosları Mısır ve Mezopotomyada ki mitoslardan ayıran en önemli özellik sözlü kültürle gelişmiş olmalarıdır.

Epitomoloji: bilgi üzerine söz söyleme biçimidir.

Homerik-Hesiodik düzen herşeyin yunan soylu sınıflarının bakışı ile verilmesi
Homerik-Hesiodik düzen: Ruhun dünyevi tutkulardan arındırılması.
Homerik-Hesiodik düzen: toprağa bağlılık emek ve alınterinin önemsenmesi.
Homerik-Hesiodik düzen: evrenin tanrılar arasında uzamsal açından pay edilmesi.
Orphik-Dionysosçu düzen: toprağa bağlılık emek ve alın terini ön plana çıkartmıştır.

Olimposçu düzen M.Ö 9 yüzılda meydana çıkmıştır.
Antik yunan toplumunda ortaya çıkmıştır.
Sözlü kültürün ve öykülenmeci anlayıştan beslenmiştir.
Yunan felsefesinin temel kavramlarını meydana getirmiştir. .
Doğu mitoslarından etkinlenmiştir.

Yunan felsefesinin temel kavramlarından biri olan iyi yani "Agathos" sözcüğü, Homeros'ta : İnsanın dünyadaki rolünü iyi oynaması anlamında kullanılmıştır.

Homerosun eserlerinde "dizmek" ve "düzenlemek" anlamından türetilen ve sürekli kullandığı sözcük kosmosdur

Antik yunanda moira sözcüğü
a. Pay,
b. Bölüşülmüş parça,
c. Kader
d. Evrenin temelindeki belirsizlik
e. Kendiliğinden işleyen bir güç

anlamlarında kullanılmıştır. Bu ruhun göçmesini kesinlikle içermez


Felsefenin doğuşundan önce mitosun kendi içinde de akli ve adil bir düzen arayışının olduğunu gösteren durum : Zeus ve Dike'nin aklın ve adaletin tanrıları olarak yüceltimeleri iki değerin de etkili olduğunu gösterir.

Evrendeki tüm varklıkların kaostan türediklerini söylemesiyle ilk filozoflarıda varlığın kökenine ilişkin sorular yöneltmiş kişi Hesiodos'tan başkası değildir. (Aslanım Benim)
Tabi bu durum kendin sonra gelen düşünürleride düşünmenin orgazm aşamasına kadar sürüklemiştir ne yalan söyleyeyim.

Hesiodos'un soy esaslı düzene ilişkin yapmış olduğu eleştiriler genel olarak Adalet düşüncesinde yoğunlaşmıştır yani adalet hep ön planda olmuş hesiodos nazarında. Soylular halkı kullanamaz yaşasın halkların özgürlüğü ,,, acıtasyonu yani.

Hesiodos işler ve günler adlı eserinde geçen eris sözcüğünü:
a. Çatışma
b. Çalışma
c. Mücadele
d. Toprağa Bağlılık
Anlamlarında kullanmıştır. Yani bu kelimeden tutup kader anlamı çıkarmayın sakın ha çok büyük yanlışlık olur.

Adalet arayışını geçmişteki ideal bir toplumla ilişkilendirerek ve adaleti de kökenlere doğru bir çağrı olarak kabul eden mitos yapıcı Hesiodos'tan başkası değil doğru bildiniz efenim.

Homerik- Hesiodik Düzeni Orphik dionysoscu Düzenden ayıran yegane durumlar şunlar:
Ruhun ölümden sonra sorgulandığı düşüncesi.
İnsan hem kötü hemde iyi yana sahiptir düşüncesi.
Bu dünyacı değil öteki dünyacı olması.
Kurtuluşun ölümden sonraki hayatta aranması.

Aiskhylos'un tragedya sanatının özellikleri:
Eserlerinde çatışan sınıfların uzlaşması vardır.
Tanrıların adil olmaları gerektğini belirtmiştir.
İnsanın tanrılar yardımıyla evrenin düzenini kavrayabileceğini savunmuştur.
Kader ile tanrısal adaleti uzlaştırmaya çalışmıştır.

Yunan tragedyalarının genel özellikleri
Euripides konularının insan ve toplumdan almıştır.
Sophokles'in eserlerinde farklı düzen anlayışlarının çatışması vardır.
Aiskhylos'un eserlerinindeki uzlaşı akıl ve güç arasındadır.
Aiskhylos'un eserlerinde adalet ve düzen gereksinimleri önemsenmiştir.

İlk Yunan tarih yazılarının temel özellikleri:
Mitoslardaki akıl dışı ögeleri ayıklama çabasındadırlar.
Mitosların tarihsel bir anlatıya dönüşmesini sağladılar.
Histoira sözcüğünü sorgulama anlamında kullanmışlardır.
Kendilerinden sonraki bazı önemli düşünürleri etkilemişlerdir.

Tarih olaylarına insan aklının ve iradesinin egemen olduğunu belirterek yunan dünsyasında akılcı eleştirilerin öncülüğünü yapan şahsiyet Thukydides'ten başkası değilmiş yanlış cevap vermiştim ben buna.

Felsefenin Ortaya Çıkışı ve İlk Filozoflar

Felsefenin ortaya çıkmasını sağlayan koşullar:
Felsefenin ortaya çıkışı Yunan Mitosunun gelişim sürecindedir.
Yunan mistolarında çok tanrılı düzenin baş tanrısı Zeus'un giderek önem kazanması akıl bilgelile adaletle ve yasayla ilişkili hale gelmesi ve yunan mitosunu giderek kendi içinde bir düzen arayışı içinde olması felsefenin ortaya çıkışında etkili olmuştur.

Felsefenin ortaya çıkışında etkili olan olgular şunlardır:
Eski mitosların ahlaki bir içerikle donatılmasına,
kaderin (Moira) belirsiz işlerince yönlendirilen eski kaos düzeninin akli temellere oturtulmasına
gelenesel mitosların yeni sosyal siyasal gereksinimlere uyumlu hale getirilmesine duyulan ihtiyaç.

Ticaretle zenginleşen Yunan sitelerinin insanların felsefi meselelerle ilgilenmelerinisağlayan gerekli imkan ve zamanı sunması ve diğer uygurlıklara karşı ilgi ve hoşgörünün özellikle doğu uygarlıklarının Yunan düşünürleri üzerinde etkide bulunması.

Sitede yasa fikrinin gelişmiş ve evren yasalarına elişkin araştırmaları olumlu yönde etkilemesi. (İlk filozoflar evreni ve düzeni daima bir yasa veya ilke çerçevesinde açıklamaya çalışmılardır.)

Sitede farklı sosyal sınıflar arasındaki mücadele ve bunun sağladığı demokratik ortam.

Yunan mitosları kesin buyruklar içermezler o yüzden Antik Yunan felsefesinin ortaya çıkmasında bir sebep ilişkisi yoktu.
Antik Yunan Felsefesinin ortaya çıkmasında zemin hazırlayan faktörler şunlardır:
Doğu uygarlıklarının düşünsel ve kültürel etkisi
Zenginleşen Yunan sitelerinde zaman ve imkanın artması
Yunan mitosunun giderek aklileşmesi
Demokrasi ortamının sunmuş olduğu kısmi düşünce serbestliği

Yunan Fizoflarının tanrısallık düşüncesinin gelişimde sundukları olumlu katkıları şunlar:
İlk maddeye tanrısallık atfetmeleri
Doğadaki maddi düzeni tanrısallıkla ilişkilendirmeleri.
Arkheye ruh ve canlılık atfetmeleri
Tanrısallığı doğadaki yasalarla ilişkili düşünmeleri

Felsefe mitosların doğa üstügüçlere yönelik açıklamalarından sıyrılmıştır, tanrısallığı maddenin ruhu anlamında ele almıştır.

Doğaya yönelik ilk açıklamalardan felsefeyi ayıran unsurlardan felsefenin özellikleri
Özsellik
Ekonomiklik
Sistematiklik
İçsellik

Arkhe düşüncesinin özellikleri şunlardır:
İlk yunan filozoflarının üzerinde durdukları sorunlardan biridir.
Evrendeki çokluğu tek bir köken ileaçıklamaya çalışan ilkeyi içerir.
Başlangıç anlamında kullanılmıştır.
Antik Yunan'da evren düzenini açıklamada kullanılan temel kavramdan biri olumuştur.

Arkhe ile Physis kavramları arasındaki ikişki : Arkhe düşüncesi physis denen yapının özünü ortaya çıkarma çabası olmuştur.

Thales'in hayat felsefesi şunlar üzerine kurulu:
Düşünce tarihinin ilk filozofu kabul edilir.
Çokluğu ilk defa tek bir ilke olarak açıklamış olması
Yedi bilgeden biri olarak kabul edilmesi
Suyu arkhe olarak ortaya atmış olması.

Thales, Anaksimandros, Anaksimenes ' in ortak özellikleri :
Üçündede mutlaka bir arkhe arayışı vardır.
Üçüde millet okulu düşünürlerindendir.
Üçünde de hylozoist yani canlı manddeci yönler vardır.
Üçüde oluş sorunu il eilgilenmiştir.

Aneksimenes oluşun nasıl boyutula ilk fiziksel açıklamalar yapan olmuştur.

Anaksimandros atfedililenler:
Evrendeki her şeyi aperion adını verdiği belirsiz bir yapı ile ilişkilendirmiştir.
Metafizik soyulamaya gitmiştir.
Kozmos sözcüğünü bütünlüklü olarak kullanmıştır.
Bilinen ilk dünya haritasını çizmiştir.

Aperion sözlüğünün nitelikleri şunlardır:
Sınırsız ve sonsuzdur.
Anasimandros'un arkhe olarak ortaya attığı sözcüktür.
Zıt unsurlar arasında ilişkiyi düzenler.
Tüm zıtlıklar aperion denen ilk kökenden çıkar ve yine ona döner.

Anaksimenes in anaksimandros'tan etkilendiğini gösteren unsur denilince aklımıza gelmesi gerekli olan: Sonsuzluk düşüncesinden başka bir şey değil belkide olabilir.

Anasimenes'in düşüncesinin temel taşlarından biri olan havaya ilişkin özellikler şunlar:
Kendi hereketini kendi içinde taşır.
Seyrekleşme/genleşme ve yoğunlaşma/büzülme şeklinde iki tür değişim geçirir.
Evrendeki görünür çokluğun nasıl teklikten doğduğuna ilişkin fiziksel bir kanıt aracıdır.
Nicel sınırsızdır
Havaya ruhsallık atfeder.

Anaksimenes'i diğer milet okulu düşünürlerinden ayıran yagene sebep Oluş sorununa tutarlı ve sistematikçözümler getirmiş olmasıdır.

Felsefenin doğayı yine doğanın kendisinde bulunan ilkeler ile açıklama çabası Özselliğe karşılık gelmektedir.

Anasimenes'in evren anlaşına hitaben; Hitap edelim.
Evrenin arkhesini iki tür hareket atfedilerek oluşun açıklanması
Hava genleştikçe ateşe dönüşür.
Arkhe maddi bir yapıdır.
Arkhe tanrısallık özellikleri taşır.

Thales hakkında atfedelim:
Thales gözlemlerden faydalanmıştır.
Evrenin ilkkökenine inmeye çalışmıştır.
Herşeyi temel madde ile açıklamaya açlışmıştır.
Kendisinden sonrakileri etkilemiştir.

Thales,Anasimandros ve Anaksimenes in ortak özellikleri:
Evrendeki görünen çokluğu tek bir ilkeyle açıklamaya çalışmıştır.
İlk filozoflar arasındadırlar.
Üçüde hylozoist(canlı maddeci) düşünceler vardır.
Üçüde oluş sorunu ile ilgilenmiştir.

Anaksimandros'un evren anlaşı hakkında :
Arkhe olarak aperionu ortaya atmıştır.
Evrende her daim geçerli bir yasanın olduğu düşüncesi
Kosmos sözcüğünü evrenin bütünlüğü ve düzenini ifade etmek için kullanmıştır.
Evren birbirine zıt öğelerden oluşur.

Hylozoizm : İlk maddede kendinde bir hareketlilik canlılık ve tanrısallık arayan düşüncedir.

Milet okulu düşünürlerinin ilk kez ortaya attıkları ve sonradan gelen filozofların da etki eden iki sorun Arkhe ve Oluştur.